1 Nisan 2013 Pazartesi

Coca Cola ve Turkuaz Su Gerçeği


ESSELÂMÜ ALEYKÜM



Koca dünyaya evrensel bir dille, dimdik duruşla meydan okuyan, kendileri bir avuç ama yürekleri yere göğe sığmaz büyüklükteki kahraman kardeşlerimizin kurtuluşuna sevincimiz şükrümüz ifade edilemez. Hepimizin cuması mübarek olsun, ümmeti Muhammed’in birliği  ve selameti için yapılan dualarımız bu kutlu günde arşa yükselen dualar olsun inşallah. İnsanlık adına, İslam şuuru adına, Türklük adına gururla yazacaklarım bitmez fakat en az kardeşlerimize sıkılan silah kadar gerçek, lisanslı katil “coca cola”ya dikaktinizi çekmek istiyorum.
Yrd.Doç.Dr. Cemalettin Camcı’nın kaleme aldığı ve internet üzerinden dağıtımını sağladığı 2005 yılından kalma bayatlamış ama 5 sene aradan sonra bile sofralarımızda taptaze bir haberi yinelemek istiyorum. Obama’nın “No Cola” kampanyasıyla ailesine ve okullarda içilmesine müsade etmediği cocacola ve bu şirkete ait diğer ürünler fantası, gazozu, cappysi, turkuaz/damla suyu, bizim ramazan sofralarımızın baş tacı olmaya daha yıllarca devam edeceğinden korkuyorum! Yabancı sitelerde dahil colanın zararlarından ölümlerden bahsedilmesine rağmen yakın çevreme bile bıraktıramamamın üzüntüsü içindeyim, bunun sebebi esiri olduğumuz reklamların etkisimi?  içeriğindeki kokainin ve formülü bilinmeyen maddelerin beyinleri uyuşturması kalpleri şuursuzlaştırmasımı? Amerikada markası ne olursa olsun Kola taşıyan araç şoförleri ”kimyasal madde taşıma ruhsatı” bulundurmaları zorunluğunun bana çağrıştırdığı, patlayıcı maddeler içereğiyle maneviyatımızı infilak ettirmesimi?
Boykotumuz bilinçlenme ve bilinçlendirme çabamız  gündem konusu gibi alevlenip sönmesin, sadece CocaColayla sınırlı kalmasın ama ne yazık ki birçoğumuzun evlerinde bulunan bu zehirle mücadelemizi başlatalım şeytanın bacağını kıralım istiyorum, niyet hayr olursa akıbetde hayr olur inşallah. Rabbim dilimizdeki düğümü çözüp gayretimizi arttırsın.amin.
 Aşağıdaki yazı, Fırat Üniversitesi Genel Cerrahi Yrd.Doç.Dr. Cemalettin CAMCI tarafından hazırlanmıştır:
Dün gece eve dönerken su almak üzere markete uğradım, görevliye şöyle sordum:
1,5 lt. su var mı? Ama Turkuaz/Damla dışında lütfen. Turkuaz çıktığından beri bu şekilde su alıyordum artik. Para verip kötü su içmeye hiç niyetim yok! Marketteki adamın dediklerini aynen aktarıyorum:
- Abi, ben o sudan satmıyorum. İnan ki gelen müşterilerden onda dokuzu senin söylediğin şeyi söylüyor.
Peki, neden halen satıyorlar? diye sordum.
- Abi, Turkuaz/Damla suyu, marketlere bedava veriliyor, satarsan kâra geçiyorsun, satmazsan öylece duruyor. Ama ben satmıyorum, çünkü alan yok. Ayrıca CocaCola satanın Turkuaz/Damla da satma zorunluluğu var, hatta başka su sattırmamaya çalışıyorlar.
Uzun söze gerek yok; hiç kimse almazsa, hiç kimseye satamazlar…Bir şeye dikkatinizi çekmek istiyorum.
Türkiye’de bazı şişeli içme suları doğal kaynak suyu değil. Doğal kaynak sularında devlete para ödemeniz gerekiyor, artı bu tesislerin yatırım maliyeti çok yüksek. Dolayısıyla CocaCola ne yaptı, kaynak suyu araştırmalarının maliyetlerini çok yüksek bulduğu için Bursa/Kestel ovasındaki CocaCola fabrikasında derin kuyu pompalarıyla ovanın suyunu çekerek bunu da termostan geçirip filtre ederek hem CocaCola meşrubatını hem de Turkuaz/Damla’yı şişelemeye başladı.
Turkuaz/Damla’nın etiketinin üst ve altındaki Kahverengi şeritlere dikkat edin:
‘Sofra İçeceği’ yazar. Devlet, CocaCola’nin uyanıklığını kanuna uydurmak ve uyanıklığa yapılacak itirazları bertaraf etmek için böyle bir kural çıkardı!
Binlerce dönümlük tarım arazisinin bulunduğu ve CocaCola hariç hiçbir İşletmeye ‘derin kuyu pompası’ çakma izni verilmeyen Kestel ovasında, yeraltından çekilen su, filtre edilip daha sonra içine bazı mineraller katıldıktan sonra Türkiye’nin en ücra kasabalarına bile satılıyor ve lıkır lıkır içiliyor. Bazı yazlık kasaba ve köylerde neredeyse Turkuaz/Damla harici içme suyu bulamazsınız çünkü dağıtım ağı çok güçlü. Bayilere baskı bile olduğu yolunda duyumlar aldım. Turkuaz/Damla içmeye Devam edecekseniz, unutmayın, yapay bir su içiyorsunuz.Duyarlı bir vatandaş olarak konuya dikkatinizi çekerim. Her tarafı doğal kaynak sularıyla dolu memlekette, millete kuyu suyunu zorla ve de üstüne para alarak içiriyorlar.
Kola’nın ülkesi’nin 1960 lı yıllarda, Özellikle ilkokul Öğrencilerine Ücretsiz süt tozu, balık yağı ve peynir yardımı yaptığını, bu tarihlerden sonra Anadolu tarihinde ilk kez çocuk felci vakalarının görüldüğünü ve de sonraları Çocuk felci aşısının ‘rutin aşılar’ arasına sokulduğunu, bu aşıların bizlere büyük paralarla satıldığını HATIRLAYIN VE UNUTMAYIN..
Küba gibi bir ülkenin ‘İnsan sağlığıyla ticaret olmaz’ diyerek, (ABD de bile patent aldığı) kanser aşısını, yoksul ülkelere ilacı, isteyen Ülkelere de patentini Ücretsiz verdiği, buna karşın tüm AB / ABD / İSRAİL’in yapay hastalıklarla hazinemizi ve sağlığımızı emdiklerini BİLİN VE UNUTMAYIN.. Ücretsiz su veriyorlarsa’ bunun nedenini DÜŞÜNÜN VE BULUN!


http://cahidejibek.com/2010/06/04/coca-cola-ve-turkuaz-su-gercegi/#comment-1780

31 Mart 2013 Pazar

BENİ ETKİLEYEN BİR YAZI DAHA


BENİ ETKİLEYEN BİR YAZI DAHA ...


Adam yorgun argın eve döndüğünde 5 yaşındaki çocuğunu kapının önünde beklerken buldu. çocuk babasına, “Baba bir saatte ne kadar kazanıyorsun” diye sordu…

Zaten yorgun gelen adam, “Bu senin işin değil” diye cevap verdi. Bunun üzerine çocuk “Babacım lütfen, bilmek istiyorum” diye üsteledi. Adam

- "İlla da bilmek istiyorsan 20 lira” diye cevap verdi..

Bunun üzerine çocuk “peki bana 10 lira borç verir misin” diye sordu.

Adam iyice sinirlenip,

- "Senin saçma oyunlarına da saçma oyuncaklarına veya benzeri şeylerine ayıracak param da zamanım da asla yok. Hadi, derhal odana git ve kapını kapat” dedi.

Çocuk sessizce odasına çıkıp kapıyı kapattı. Adam sinirli sinirli; ”Bu çocuk nasıl böyle şeylere cesaret eder.” diye düşündü.

Aradan bir saat geçtikten sonra adam biraz daha sakinleşti ve çocuğa parayı neden istediğini bile sormadığını düşündü, “Belki de gerçekten lazımdı"

Yukarı çocuğunun odasına çıktı ve kapıyı açtı… Yatağında olan çocuğa,”Uyuyor musun” diye sordu. Çocuk “Hayır” diye cevap verdi…

- "Al bakalım, istediğin 10 lira. Sana az önce sert davrandığım için üzgünüm. Ama uzun ve yorucu bir gün geçirdim” dedi… çocuk sevinçle haykırdı, “Teşekkürler babacığım”…

Hemen yastığının altından diğer buruşuk paraları çıkardı.

Adamın suratına baktı ve yavaşça paraları saydı. Bunu gören adam iyice sinirlenerek, “Paran olduğu halde neden benden para istiyorsun?… Benim, senin saçma çocuk oyunlarına ayıracak vaktim yok dedim ya sana” diye yeniden kızdı…

Çocuk “Param vardı ama yeterince yoktu ” dedi ve yüzünde mahcup bir gülücükle paraları babasına uzattı;

“İşte 20 lira… Şimdi bir saatini alabilir miyim babacım?…”

3 boyutlu dekopajlar geldi hadi bakalım.......3-D came dekopajlar